Travmatik yaşantıya maruz kalan ya da tanıklık eden herkeste “Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)” oluşmaz. Travmatik bir olaydan sonra stresle ilgili bazı tepkiler verilmesi normaldir. Eğer bu tepkiler zaman içinde kaybolmaz; sıklığı, şiddeti ve kişinin hayatını etkileme düzeyi artıyorsa bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınması gereklidir.

Çoğunlukla travma sonrasında “akut stres bozukluğu” gelişir ve belirtileri zamanla kendiliğinden iyileşir. Travmaya maruz kaldıktan sonraki ilk haftalar ve aylarda oluşan tepkileri Akut Stres Bozukluğu olarak tanımlayabiliriz. Ancak akut dönem bittikten sonra eğer kişide olayı sanki yeniden yaşıyormuş gibi olmak-sık sık hatırlamak, travmayı hatırlatan uyaranlardan kaçınmak, olumsuz ruh hali ve olumsuz düşünceler, kişinin devamlı olarak gergin ve tetikte olma hali varsa TSSB varlığı düşünülebilir. Ancak aradan belirli bir zaman da geçmiş olsa TSSB tedavisi almak için hiçbir zaman geç değildir.

Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde hem ilaçların hem de psikolojik tedavilerin yeri bulunmaktadır. TSSB tedavisinde kullanılan kanıta dayalı yöntemler Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) yöntemidir.